Çocuklarının üzerinde gezinmeyi, en ufak hareketlerini izleyerek onları kontrol etmeyi ve onları her türlü zorluktan korumayı hedefleyen ebeveynlik tarzı, helikopter ebeveynlik olarak adlandırılıyor.
Bu yıl biz de ilk defa sömestir tatili için planlarımızı önceden yaptık. Sonuçta dört buçuk aydır günün büyük bölümünü okulda, çeşitli aktivitelerle geçirmeye alışan çocuğumuzu iki hafta evde idare etmek, birçok anne baba gibi bize de pek mantıklı görünmedi. Mevsim kış olduğu için ilk aklımıza gelen kayak tatili planlamak olmuştu. Ayrıca 4 yaş, çocuklar için kayağa başlamak açısından uygun bir yaş gibi görünüyordu. Böylece, sömestirin ilk haftası için Uludağ’a gitmeye ve Efe’ye ilk kayak eğitimini aldırmaya karar verdik.
Şansımıza havanın da çok güzel olduğu ilk gün Efe’yi kayak hocamıza teslim ettik ve tepeden hocasıyla ilk inişini hep birlikte yaptık. İniş sonunda hocamız kibarca bizden ders sonuna kadar uzak durmamızı rica etti. Ders sonundaysa oğlumuzun fiziksel olarak kayağa başlamaya hazır olduğunu ancak kendisini sürekli kontrolde tutmaya çalıştığını söyledi. Sonra da şu soruyla bana yeni bir uyanış yaşattı; “Anladığım kadarıyla annesi biraz daha rahat ama acaba siz oğlunuzun üzerine biraz fazla mı düşüyorsunuz? Derste gözleri hep sizi aradı.”
O zaman fark ettim ki babamı henüz 10 yaşındayken kaybetmiş olmam, bilinç altında “oğlumun benim eksikliğimi hiç hissetmemesi gerektiği” gibi bir inanış yaratmış. Her an onun için orada olmaya ve yaşadığı en ufak bir zorlukta müdahale edip işleri onun adına kolaylaştırmaya çalışıyorum. Tabii ki ihtiyacı olduğunda onu desteklemek ve yanında olduğunuzu hissettirmek önemli, ancak ihtiyacın derecesini de iyi analiz etmek gerekiyor. Başkalarında daha kolay gözlemleyebildiğim helikopter ebeveynlik bana da bulaşmış da ilerlemeye başlamış bile.
Bu konuda öncelik yine kişisel alan ve sınırlarda. Sınırlar belirgin ve güçlü olmadığında bir ebeveyn kendi sorunları ile çocuklarının sorunları arasındaki çizgiyi ortadan kaldırma eğiliminde oluyor ve farkı anlayamıyor. Örneğin kendisi yorgun, sabırsız veya üzgün olduğu halde bunu fark etmek yerine, çocuğunun beğenmediği bir davranışı nedeniyle onu suçlayıp eleştirerek bunu çocuğunun sorunu haline getiriyor ve ona cezalandırıcı tepkiler verebiliyor. Ya da çocuğunun bir sorunu olduğunda onun sorumluluğunu alıp, düzelterek veya ortadan kaldırmaya çalışarak sorunu kendi sorunu haline getirebiliyor. Bunu yaptığındaysa çocuk, hoşlanmadığı durumla karşılaştığında ebeveynin devreye girmesine güvenmeyi öğrendiği için sorumluluktan vazgeçebiliyor.
Helikopter ebeveynlik çocuğun depresyon ve kaygı düzeyini artırır. Çocuk her zaman rehberlik arayışında olur ve yalnız bırakıldığında kendisini karar alamayacak kadar gergin hisseder. Çocuğa bağımsız hareket etme becerileri düzgün öğretilmediğinden ve ondan "mükemmeliyetçi" standartlar beklendiğinden çocuk kaygı, depresyon, güven eksikliği ve düşük özsaygı yaşayabilir. Sonuçta da duygularını ve davranışlarını yönetmeyi öğrenmekte zorlanır.
Helikopter ebeveynliğe karşı en önemli eylem, ebeveynin kendi geçmişinden gelen, onu çocuğun üzerine düşmeye, korumaya ve kontrol etmeye sevk eden eğilimlerin farkına varması ve bağları serbest bırakmaya başlamasıdır. Çocuğunuzun duygu ve davranışlarından sorumlu olmadığınızı ancak söylediğiniz ve yaptığınız her şeyden yüzde yüz sorumlu olduğunuzu anlayın. Çocuğunuzun kendi başına yapabileceği bir şeyi onun için yapmayın, çocuğunuzun davranışlarını ve sözlerini kişisel algılamayın. Çocuğunuzun önünde asla çocuğunuz hakkında tartışmayın. Duygularınıza ve davranışlarınıza sahip çıkın, çocuklarınızdan sorumluluk almasını istemeyin. Onunla “ben” diliyle konuşun.
Ve çocuğunuzun bir sorunu olduğunda, sorunu çözmek için harekete geçmek yerine ona sorular sorarak çocuğunuzun düşünme sürecini kolaylaştırın: İstediğin nedir? Bunu nasıl yapabilirsin? Bu durumu nasıl değiştirebilirsin? gibi… Onun adına düşünmeyin, küçük risk alma adımlarına izin verin. Kendinize şunu söyleyin: Öğrenmek için hata yapması gerekir.
Çocuklarımızın kendi bireyleri olmalarına ne kadar izin verip desteklersek, sağlıklı sınırlar oluşturmaları da o kadar kolaylaşır.
Halil Cibran'ın sözleriyle;
Onların bedenleri için bir yuva sunabilirsiniz ama ruhları için değil,
Çünkü onların ruhları, sizin rüyalarınızda bile ziyaret edemeyeceğiniz yarının evinde yaşıyor.
Onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın,
Çünkü hayat geriye gitmez ve dünle oyalanmaz.
Helikopter Ebeveyn; Çocuk Yetiştirme; Aile
Comments