25 Ekim 2019
Bu aralar duygularım bir yandan diğer yana savrulup duruyor. Hayatımda daha önce hiç hissetmediğim derecede kendine güven ve tatmin duygusu ile birlikte daha önce hissetmediğim korku ve heyecanı iç içe yaşıyorum. Evet, heyecanlı bir bekleyiş var. Çok yakın bir zamanda oğlumu kucağıma almayı bekliyorum. Epey bir süredir hareketlerini hissediyor, onunla dışarıdan iletişim kurmaya çalışıyorum ama kucağıma almak herhalde müthiş bir his olacak.
Çocuğumun doğumunu beklerken ben de yeniden dünyaya gelmeye hazırlanıyorum. Sanki bugüne kadar yaşadığım her şey beni bu döneme hazırlamak içinmiş gibi hissediyorum. Bugüne kadar bildiğim anlamda hayat artık yerini daha farklı bir hayata bırakacak ve başka bir gezegende yeniden yaşamayı öğreneceğim.
Her doğum, anne ve babaya da yeniden dünyaya gelme imkanı sunar. Yeni doğan bebekle birlikte keyifli, heyecanlı ve sürprizlerle dolu bir macera başlar. Şu anda hayal gücüme bir sınır koymak mümkün değil. İyisiyle, kötüsüyle bir sürü şey aklıma geliyor. Biraz endişe yok değil ancak eminim ki çocuğumu kucağıma aldığım anda bütün endişelerim kaybolacak. Hayatla ilgili önceliklerim değişmeye başladı bile. Öncesinde, iyi insan olmak, anı yaşamak, hayattan keyif almak yeterliyken artık yaşadığım dünyaya daha sağlam basmak ve daha derin kökler salmak da istiyorum.
Gençliğimden beri spiritüelliğe ilgi duyan, dünyevi şeyler yerine kendisiyle, kendi iç dünyasıyla uğraşan ve geliştirmeye çalışan birisi oldum. İçinde yaşadığım dünyanın geçici bir yer olduğunu düşünür, kendimi bu dünyaya çok da ait hissetmezdim. Ancak şimdi bu dünyayı güzelleştirmek ve güvenli bir yer haline getirmek ana amacım oldu. Eşim Ece’nin hamilelik haberini aldığımdan beri yeni bir enerjiyle gelecek planları yapmaya başladım.
Eşimin hamileliğini ne kadar benimsediğimi, Ece kullandığım dili bana işaret edene kadar tam olarak fark etmemiştim. Aileye, dostlara haber verirken, “Ece hamile” demek yerine hep “hamileyiz” sözünü kullanmışım. Durum böyle olunca kilo almak gibi bazı hamilelik belirtilerini ben de gösterdim. İlk 6 ayda Ece ile birlikte ben de 5 kilo aldım. Sürekli onun hoşuna gideceğini düşündüğüm yiyecekleri eve alıp onunla beraber ve bazen de ondan fazla yiyerek göbeğimi 5 aylık hamile görüntüsüne kavuşturmuştum. Allahtan çok geç olmadan doğumu benim yapmayacağımı ve aldığım kiloların bir kısmının doğumda gitmeyeceğini hatırladım da yeme tarzımı eski haline döndürdüm.
9 ay nasıl geçecek derken şimdi geriye dönüp baktığımda ne zaman doğuma bu kadar yaklaştık diye kendime soruyorum. Doğum artık hemen köşede bizi bekliyor. Bir insan buna ne kadar hazır olabilirse o kadar hazırlandık. Eğitimler aldık, kitaplar okuduk, interneti sonuna kadar kurcaladık, bebeğin ihtiyaçlarından satın alabileceklerimizi aldık... Ancak biliyoruz ki gereken her şeyi yaşayarak öğreneceğiz, adımlarımızı birlikte atacağız ve çocuğumuzla birlikte büyüyeceğiz.
Hamilelik dönemi de başlı başına bir hayat, insanın her şeye bakışı değişiyor. Kendimi her konuda daha sakin, daha uyumlu ama bir o kadar da savaşçı hissetmeye başladım. Önceliklerim tamamen değişti. Eşimle ilişkim bambaşka bir boyuta geçti, birbirimize olan sevgimizin sınırları hayallerimin ötesinde genişledi. Aile olma hissiyatını yeniden, çok daha derin bir şekilde kavramaya başladım.
Çocuğum henüz dünyaya gelmeden hayatıma kattığı anlam tarif edilemez derecede büyük. Tüm baba adayları ve babalar buna benzer duygular hissetmiştir herhalde ancak bana kendini sanki böyle hisseden ilk insan benmişim gibi geliyor. Efe’mizi heyecanla bekliyoruz.
Sevgiyle kalın
Comments